Hukuka Aykırı Arama Sonucu Elde Edilen Delillerin Mahkumiyet Hükmüne Esas Alınması Adil Yargılanma Hakkının İhlalidir

  • Av. Nurgül Öztürk
  • 1525099412485

Anayasa Mahkemesi 2014/4704 numaralı ve 01.02.2018 tarihli Bireysel Başvuru kararı ile hukuka aykırı arama neticesinde elde edilen delillerle kurulan mahkumiyet hükmünün adil yargılanma hakkını ihlal ettiğine yönelik çok önemli bir karara imza atmıştır.

Kararda özetle; başvurucunun iki polis memurunun yanına yaklaşarak uyuşturucuya ihtiyaçları olup olmadığını sorması, polis memurlarının başvurucu ile birlikte konuta gitmek suretiyle konutta bulunan uyuşturucu maddeye el konulduğu, uyuşturucu maddelerin muhafaza altına alındıktan yaklaşık on sekiz saat sonra durumun Cumhuriyet Savcısına bildirildiği, bunun üzerine olaydan on sekiz saat sonra tutanak tutulduğu ve tutanakta 'başvurucunun polis memurlarına yaklaşarak uyuşturucu satma teklifinde bulunduğu ve polislerin daha fazla uyuşturucuya ulaşmak düşüncesiyle başlangıçta alıcı gibi hareket ettikleri, evden hassas terazi, çok sayıda uyuşturucu hap, değişik miktarlarda kokain ve eroin maddesi ele geçirildiği'nin ifade edildiği belirtilmiştir. Kararda devamla, polis memurları hakkında yakaladıkları uyuşturucu maddelerle ilgili yasal işlem yapmama karşılığında başvurucu ile anlaşöa yaptığı gerekçesiyle rüşvet ve irtikap suçlarından ve konut dokunulmazlığını ihlal ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyet hükmü kurulduğundan bahsedilmektedir.

Bireysel başvuru kararında, başvurucunun ele geçirilen bu deliller neticesinde hakkında uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapmak suçundan dava açıldığı ve bu kararın da kesinleştiği belirtilmekle; hukuka aykırı deliller sonucu kurulan mahkumiyet hükmünün Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.

Esas Dair İnceleme Hususunda; AYM'nin emsal teşkil etmesi gereken değerlendirmelerine yer vermek gerekmektedir.

AYM, esasa dair yaptığı incelemede, konutta yapılan aramanın 5271 sayılı kanuna aykırılık teşkil ettiğini, kolluk görevlilerinin konutta arama yapmaları için hakim kararı veya Cumhuriyet savcısının yazılı emri bulunmadığını, aramanın on sekiz saat sonra nöbetçi Cumhuriyet savcısına bildirildiğini ifade etmektedir.

Buna göre, derece mahkemesinin mahkumiyet hükmünün, belirleyici olarak hukuka aykırı arama sonucu elde edilen delillere dayandırıldığı muhakkaktır. AYM, mahkumiyet hükmünün esaslı ve belirleyici delilinin aramada ele geçirilen hassas terazi ve uyuşturucu maddeler olduğu, rüşvet ve irtikap suçundan mahkumiyet alan polis memurlarının ve başvurucunun uyuşturucu madde kullandığına dair beyanının 'uyuşturucu madde ticareti' suçunun sübutuna dair yeterli olmadığını değerlendirmiştir.

Anayasa Mahkemesi, sonuç olarak oy çokluğuyla 'belirli bir davaya ilişkin olarak delilleri değerlendirme yetkisi kural olarak yargılamayı yapan mahkemeye ait olmakla birlikte somut olayda, hukuka aykırı şekilde gerçekleştirilen arama sonucu elde edilen delillerin belirleyici delil olarak kullanılmasının bir bütün olarak yargılamanın hakkaniyetini zedelediği, aramanın icrasındaki "kanuna aykırılığın" yargılamanın bütünü yönünden adil yargılanma hakkını ihlal eder nitelikte olduğu kanaatine' varmakla başvurucunun Anayasa'nın 36. maddesi ile güvence altına alınan adil yargılama hakkı kapsamındaki hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmetmiştir.

Anılan Bireysel Başvuru kararına aşağıdaki linkten ulaşılabilir: 
 

https://kararlarbilgibankasi.anayasa.gov.tr/BB/2014/4704